Saygı değer okurlarım,

Ülkeyi ve dünyayı değiştirme hareketi, her bireyin düşünme katsayısı yükselmedikçe, her şeyde bir eksiklik, bir kopukluk olma ihtimali vardır. Anatoli Vasolyeviç Lunaçarski, “Düşünen Eylem Adamları” adlı denemesinde şunu söyler: “Günümüz düşünürü basit bir işçinin kendisinden başkası değildir. Düşünmeye alışmamış insan, derin derin korkunç yazgısını düşünmekte, kendi kötü yazgısıyla karşılaştırmakta, yeni ülküler adına yeni patlamalar hazırlamaktadır. Bu düşünen insan, şöyle bir yetkinmeye görsün, o zaman omuzlarının basıncından gökler çatlayacak; egemenlerin başına yıkılacaktır.”
“Onlar bu dev sırtın kaslarının korkunç bükülüşlerinden değil de, şu iki kaşın arasında alın kasının oluşturduğu küçücük bir çıkıntıdan bile korkarlar.”

Şu halde esas sorun, ‘düşünmeyi ve eylemi’ aynı bedende buluşturabilmemizdir.

Tunuslu yazar Albert Memmi, sömürgeleştirilen insanın doğar doğmaz kendini ‘dilsel bir ikilik’ içinde bulduğunu söyler. ‘Lenguistik Dram’ ile anlatılmak istenen tamı tamına budur. İşte insanlar bununla beraber kültürel felakete sürüklenir. Bu kültürel felaketin bir yüzü içerilme baskısı diğeri ise dışlanma korkusu ve tehdididir. Bunu hem kendimiz için hem de Türkiye’ye sığınan Suriyeliler ve diğer toplumlar için geçerli olduğunu düşünüyorum. Suriyeliler sorunu bugün ülkemizde çokça tartışılmaktadır. Elbette bu sorun uzun soluklu bir tartışmaya vesile olmaktadır. Dünyanın her cm²sine tüm dünya insanları hissedardır. Bu durumun enternasyonalistçe düşünmek gerektiğini belirtmek isterim.

Değerli okurlarım,
İzmir Tarım İşçileri Derneği olarak öncelikle Torbalı’da ikamet eden tarım işçilerini ve Torbalı dışından gelen, Mevsimlik Tarım İşçilerini, bir araya getirip derneğimizin bünyesinde birleştirerek, önümüzdeki süreçte ücret sorununu ve tüm sosyal ve hukuksal haklarını dile getirip yeni kazanımlar elde etmeyi bir görev sayıyoruz.

TÜM TARIM İŞÇİLERİ BİRLEŞİN !

Bahri AĞIRTAŞ
09/07/2023