YENİ ORYANTALİZM
Değerli okuyucularım,
Günümüzde bazı tv.kanallarında saray yönetimini eleştiren akademik çevrelere hemen hergün tanık olmaktayız.Zira bu eleştirilerde,toplumun yaşam tarzına müdahale edilmeye çalışılan gerçeklik gözden kaçırılmaktadır.Yönetimi ellerinde bulunduran aktörler, her halukârda “Yeni Oryantalist”strateji ve taktikleri topluma dayatmaktadırlar.
Değerli okuyucularım,
Oryantalizmin sözcük karşılığı şarkiyatçılıktır.Geniş anlamda ise:Yakın,orta ve uzak doğu toplumlarının,kültürlerini,dillerini ve geleneklerini araştırma alanlarının tamamını teşkil eder.
Oryantalizm,Dünya’yı teolojik ve morfolojik açıdan bölgelere ayırıp yönetme ideolojisidir.Oryantalistler için Ortadoğu’nun spesifik bir önemi vardır.Zira Ortadoğu, sosyal ve bilimsel gelişmelerin aksine,bu geleneğin etkisi altına girmiştir.Siyasi İslam veya İslami Köktenciliğin yükselişi,çeyrek asırdan beri ülkemizde vücut bulmaya çalışması “Yeni Oryantalizm”i de beraberinde yaratmıştır.
Ortadoğu’yu bir böge haline getirme çabaları hızla devam etmektedir. Arapçanın ortak dil yapılması,siyasal islam yönetiminin yerleştirilmesi ve fiziksel olarak Ortadoğu’yu harmanlaştırma arzuları gün geçtikçe artmaktadır. Suriye’den,Afganistan’dan vs.Türkiye’ye yapılan yoğun göç dalgasına duyarsız kalmak,”Yeni Oryantalizm”in hayata geçirilmesinin bir ayağıdır.Büyük Orta Doğu Projesi ise diğer ayağıdır.
Değerli okuyucularım,
“Yeni Oryantalizm”in en önemli stratejisi tarikatçılıktır.İktidar bazı kaynaklarını bu yapılanmalara aktararak onları palazlandırmıştır.Toplumun geniş kesimlerini de yoksullaştırarak,yoksul kesimlerden bu tarikatlara insan geçişini sağlamaktadır.Böylece “sadaka”ve “sadakat” kültürü toplumun bu kesimlerine dayatılmıştır.Zira bu taktikler çaresizlikten dolayı toplumun bu kesimlerinde karşılık bulmuştur.
Ayrıca tarikat şeyhleri için bürokrasinin kapıları açılmış,eğitimli kesimlerin bürokraside yer bulması, tarikat şeyhlerinin istek ve taleplerine terkedilmiştir. Böylece liyakatlık ilkesi tamamen tuz buz edilmiştir. Daha önce bürokraside yer almış liyakatlı ve seküler kesim tasfiye edilmiştir.Yani “Yeni Oryantalizm”in alt yapısı alttan alta hazır konuma getirilmiştir.
Değerli okuyucularım,
Tüm bu çabalara rağmen,Ortadoğu coğrafyasındaki dilsel,etniksel,geleneksel ve kültürel farklılıklar “Yeni Oryantalizm”i n istek ve taleplerinin toplum tarafından
karşılık görmesi mümkün değildir.
Zira Ortadoğu’da Arapçanın yanısıra Farsça,Türkçe,Urduca vs.gibi diller unutulmamalıdır.Hele hele elli milyona yakın Kürt’ün ve Zaza’nın konuştuğu dil Ortadoğu coğrafyasının en önemli gerçekliğidir.Dolayısıyla “Yeni Oryantalist”strateji fikriyatının hayata geçirilmesi beyhudedir.
Tabiki İslamiyet Ortadoğu kültürünün önemli bir parçasıdır. Ancak İslam’ın, siyasal,toplumsal,kültürel ve iktisadi alanlarda referans olarak,geniş perspektifte sunulması, kaçınılmaz sorunları da beraberinde getirmiş,mütedeyyin kesim ise çaresiz ve durağan konumda kalmıştır.
Oryantalizm üzerine en çarpıcı araştırmaları, Filistin kökenli Amerika vatandaşı Edward W.Said yapmıştır.Said’e göre Ortadoğu’nun yeniden dizayn edilmesi batının bir projesi olarak kabul edilsede, Ortadoğu koşullarının hızla değişmsi bu tezin de revizyona uğrama ihtimali varsayılmalıdır
Dolayısıyla Ortadoğu halkları yeni ve ciddi değişimlere hazır olmalıdır.
Saygılarımla.
Bahri AĞIRTAŞ
25.Eylül.2024