Devletin ve Siyasetin içinden gelen, aynı zamanda Araştırmacı Gazeteci,Yazar olarak,

100 günlük belediye çalışmalarınızı anlatmayı doğru bulmadığım gibi 700 günden önce, Belediyelerin yapıp, yapamadığı şeyleri eleştirmeyi de doğru bulmuyorum.

İnsan, akılla yaratılmış, fıtratı gereği çoğunluğu, tembel ve egoları yüksek bir canlıdır.

Genel olarak, Mantıklı, doğru ve tarafsız yaşamdan uzak, kimi gücünü, kimi parasını, kimi bilgi ve kurnazlığını, kimi hurafeyi, kimi inancını, kimi kimliğini, kimi de zayıflığını kullanıp, duygu sömürüsü yaparak yaşam sürdürür. 

Azınlık bir kısmı ise idealist yaşamaya dikkat eder, 

Ancak mevcut düzeni değiştirmeye gücü yetmediği için ortada kalır.

Sevgili Başkan, 

“Hayatı, gerçeklerini görerek yaşamaya çalış” Demiş atalarımız.

“Oğul insan ol, insan olmazsan ne b..k olursan ol işe yaramazsın” Derdi Rametli Eğitmen Babam…

İdealist insanları, içimizde ve dışımızda, sözde aklı evveller  hazmedemezler.

O’nun giydiği ceketi giymem, onun gittiği yoldan gitmem, onun sevdiğini sevmem vb.

Bu alışkanlık ve bağnazlıkları terk etmek, erdemli insan olabilmek bazılarımız için çok zordur.

İnsan, kendini çok sever, kendi safındaki insanı da sever.

Ben, aynı safta olmasamda, ilçeme hizmet etmek isteyen herkesin, her oluşumun yanında olurum, saygı duyarım, onlara olan her söz ve davranışımda etik olmaya özen gösteririm.

Ama, her zaman sadaka ve biat kültüründen uzak durdum, İlçemize ve ülkemize  zararlı olduğunu da yıllarca savundum. 

100 gününüzü anlatmanızın, yersiz ve zamansız olduğunu söylerken,

eleştirimi lütfen, Milli ve Manevi yönüyle düşünmeyin. 

İlçemiz siyaseti içinde gördüğüm değerli ve gelecekte ilçemize hizmet edebileceğine inandığım kıymetli gençlerimizden biride zaten sizdiniz. İçinizden, halkımıza hizmet etme adına seçilende siz oldunuz. 

Ben bırakınız 100 günü, Belediye Başkanın ancak 700 günden sonra, çalışmalarının değerlendirileceğine inananlardanım.

Sevgili Başkan

Atatürk sevgisi yüksek, Cumhuriyete ve değerlerine bağlı bir kişi olarak, İlçe halkı sizi biliyor, tanıyor ve takdir ediyor. Ancak, mademki 100 günü anlattınız, banada eleştiri hakkımı vermiş oldunuz.

1. Belediyemiz, ilk 100 günde asıl yapması gerekenleri yapamamıştır.

Kaldırım işgallerine son veremediniz. 

1. Temizlik ve çöp konusunda sınıfta kaldınız. 

Çöp Konteyneri istediler verdiniz, şikayet ettiler kaldırdınız, tekrar kaldırdığınızı geri gönderdiniz.

1.  Mahalle toplantıları, klasik siyasetin, Hurafi gösterisinden farkı yoktu. 

Her Mahalleden 10’ar kişilik akiller heyeti (Muhtar ve azalar heyeti olabilirdi) çağırıp onlardan mahalleleri için bilgi alsaydınız çok daha akılcı olabilirdi.

1. 100 günde şehri, bilhassa çarşıları  çok iyi gezip görüp planlama yapıp halka, iyi hizmetler getirebilirdiniz.

100 gündür benim gördüğüm, siz çoğunlukla protokollerdeydiniz.

1. Belediyelerin birinci görevi, Halkın Esenliğini sağlamaktır.

Esenlik, halkın göz zevki ve ilçemiz cadde ve sokaklarında rahat ve huzurlu gezebilmesidir.

Sevgili Başkan!

İlçemiz, 

Hizmet olarak çok geniş bir alana sahip, Anadolunun her köşesinin kültürüne sahip insanlarımızın yaşadığı ve sizden hizmet beklediği, birbirleri ile barışık bir büyük toplum yerleşkesidir.

Bu büyük toplumun çeşitlilikleri arasında sıkışmamaya, denge noktasından ayrılmamaya, biraz daha fazla gayret etmeye çalışmalısınız. 

Suyun bile fazlası vücuda zararlıdır.

Dikkatli olunuz, Kıymetli Başkanım!

31 Temmuz 2024

HOŞÇA KALINIZ