Ege bölgemiz, Türkiye’mizin aydınlık ve modern köşelerinden biri olarak bilinir.

Özgürlüğüne düşkün, üretken ve kendine güvenen insanlarımızın çoğumlukta yaşadığı bu bölgemiz, köklü tarihine rağmen, zaman zaman hurafeler, biat ve sadaka kültürünün gölgesinde kalmış ve halen daha azda olsa etkisi devam etmektedir.

Peki, güzel Egemiz, özellikle de Torbalı gibi dinamik bir ilçemiz, bu kültürel zincirlerden kurtulabilir mi?Yoksa, en aza indirse bile  tamamiyle kurtulması mümkün değilmidir.

Ege insanı, doğası gereği sorgulayıcı ve yenilikçidir. Göç ile gelenleride çok kısa bir sürede asimile ederek kendine benzetmektedir.

Ancak, bazı hurafeler ve dogmalar hâlâ zihinlerde yer bulup etkili olabilmektedirler.

Hurafeler, bireyin akıl ve bilimle hareket etmesini engelleyen, bazen de onu yanlış yönlendiren batıl inançlar olarak toplumun ilerlemesine engel olurlar.

Bu yüzden,

Torbalı gibi her geçen gün büyüyen ve gelişen ilçelerde, bilimsel düşüncenin yayılması büyük önem kazanmaktadır.

Hurafenin tetiklediği, biat ve sadaka kültürü ise, bireyleri kendi yetenekleriyle değil, dışarıdan gelen yardımlarla ayakta tutan bir anlayışı dayatır .

Oysa Ege insanı çalışkan, üretken ve dayanıklıdır. Torbalı’da tarım, sanayi ve ticaret gibi güçlü sektörlerde faaliyet gösteren halkımızın, kendine olan güvenini pekiştirmek ve bu bağımlılık ilişkilerinden kurtulmasını sağlamak, merkezi ve bilhassa yerel yönetimin öncelikli görevleri arasındadır.

Peki, bu dönüşüm nasıl gerçekleşir? İlk adım, eğitimdir.

Torbalı’da çocuklarımızı sorgulayan, düşünen ve üreten bireyler olarak yetiştirmek, geleceğe yapılan en büyük yatırımdır.

Hurafelerle mücadele, ancak bilim ve aklın ışığıyla mümkündür. Gençlerimizi doğru bilgilerle donatmak, onların kendi yollarını çizmelerine yardımcı olacaktır.

Diğer yandan, biat ve sadaka kültürünü geride bırakmak için toplumsal dayanışmayı güçlendirmeli, bireylerin kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlamalıyız. Torbalı’da yaşayan her bireyin, kendi emeğiyle var olabileceği bir ekonomik yapı, bu kültürün kırılmasında önemli rol oynar.

Üretkenliğin desteklendiği, istihdamın arttığı, eğitim ve fırsat eşitliğinin sağlandığı toplumlarda, sadakaya değil, bireyin kendi çabasına dayalı güç ve güçler  ortaya çıkar ve bireyler üzerindeki etki alanları genişler.

Ege insanı, özellikle de Torbalı, bu dönüşümü en çok yaşamış, yaşayan ve yaşamaya devam eden bir tarım ve Sanayi kentidir.

Yeter ki doğru adımlarla ilerlemeye devam etsin, önüne bir takım siyasi çatışmalar sonucu doğan engeller çıkarılmasın.

Eğitim, istihdam ve bilinçli bir toplumsal yapı ile hurafelerden, biat ve sadaka kültüründen tamamen kurtulmak mümkündür.

Belki Hurafeyi tamamen insanının beyninden atmak mümkün olmayabilir. Dünyanın bildiğimiz sözde en modern toplumları bile hurafeyi tamamen yok edememiştir.

Ancak,

30 yıldır yaşadığım Torbalı ilçemizde, özgür düşünen, üretken ve kendine güvenen insanlarımızın her geçen gün artarak en üst seviyeye çıktığını gözlemledim ve gözlemliyorum.

Ancak,

Hurafe, biat ve sadaka kültüründen kendini soyutlamış çok değerli birçok kardeşimizin, kendini hurafe, biat ve sadaka kültürü içine hapsetmiş insanlar ile yan yana siyaset yaptığını görüyorum.

Hurafe, biat ve sadaka kültürünün etkili olduğu toplumlar, sürekli olarak hamaset üretmekten, Bilim, Sanat ve teknolojiye fazla zaman ayıramazlar.

Bundan asla rahatsız olmuyorum, çünkü, sayılarının her geçen gün azaldığını ve etki alanlarının daraldığını görüp çok daha mutlu oluyorum.

İnanıyorum ki;

Ege’nin parlayan yıldızı, Torbalı ilçemiz tüm bu olumsuzlukları, bugün değilse yarın mutlaka  yenecektir.

Bu konuda, Ticaret Odamız uzun yıllardır bu gelişmelerin öncülüğünü üstlenmiş durumdadır.

Bu konuda kıymetli Başkan ve ekibine teşekkür ediyorum.

Temennim odur ki;

Torbalı ilçemiz ve tüm Ülkemiz, Hurafe, Biat, Sadaka kültürü ve  yozlaştırılmış siyaset sarmalından çok kısa zamanda kurtulur.

Aydın ve anlayışlı insanlar, yaşadığı toplum içinde sevginin temellerini atanlardır.

Ülke Ekonomimizin ve Dış Politikamızın, atılacak sevgi temeline çok acil ihtiyacı vardır.

Feyzullah Bey! Bu yazıda nereden çıktı diye soranlar olabilir, bu düşüncelerimi, 3 gün önceki, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışında yaşananlar ile Partilerin gurup konuşmaları doğrulamaktadır.

03 EKİM 2024

HOŞÇA KALINIZ

GÜL DİKENİ

Feyzullah Turan

feyzullahturan@hotmail.com