EGE'DEN BİR HABER

KADINLARIMIZ VE KIZLARIMIZ

Feyzullah TURAN

Birleşmiş Milletlerin,1975 yılında aldığı karar ile 8 Mart’ın “Kadınlar Günü” olarak kabul edilmesi sonucunda, çoğunluk dünya Ülkesinde ve ülkemizde eline kalemi alan, ağzı olan birçok insan, TV’lerde, gazetelerde, sosyal medyada ve değişik platformlarda gün boyu 24 saat kadın hakları ile ilgili yazacaklar, konuşacaklar, düşüncelerini ifade edecekler ve çoğunluğu da anlamlı/anlamsız ahkâm keseceklerdir.

Garbın, sözde modern ve medeni dünyasında, yaklaşık 100 yılı aşkın, 8 Mart Dünya emekçi kadınlar günü kutlanırken, Şarkın da, sözde aydınları, garbın oyununa gelip kadın haklarını savunma adına kendi kültürlerini göz ardı edip, inançlarıyla çarpışmayı da göze alarak, sözde modern ve medeni dünyaya taşeronluk yapmaktadırlar.

Tarihini bilmeyen, hurafe baskısı ile inancını, tarihi kültürünü gerektiği gibi idrak edip yaşamında uygulayamayan toplumlar, kadınımızın bu gününü değerlendirip, yarını için sağlıklı bir proje üretemezler.
Müslüman Anadolu halkı, tarihi sürecinde, kadını ana ve bacı olarak baş tacı edip canından daha kıymetli kabul etmiştir.

1400 sene önce İslâm, kadını özgürlüğüne kavuşturup, iffetini korumayı ve saygıyı emredip, bugün sözde medeni dünyada verilmeye cesaret bile edilemeyen sonsuz hak ve hürriyetler vermiştir.
Türk Milleti, İslâm öncesi kültüründe, kadınının iffetine en büyük saygıyı gösterirken, aile içinde ve meclislerinde de erkekler ile aynı haklara sahip olarak, söz sahibi yapmıştır. İslâm’ı kabulü ile de bu kültürü taçlandırmıştır.
“Ana gibi yar, vatan gibi diyar olmaz”
Milletimizin ve Anadolu halkının, Kültürümüzdeki kadınımıza verdiği değerin en büyük ifadesidir.

“Cennet anaların ayağının altındadır”
Yüce Peygamberimizin, İslâm’ın kadına verdiği en yüce değerini insanlığa tebliğidir.
Biz, üzerine atılan tohumun yeşerdiği, büyüdüğü ve olgunlaştığı toprağa “Toprak ana” demişiz. Bin yıldır vatan edindiğimiz Anatolia’ya “ANADOLU” adını vermişiz. Anadolu’muzu nasıl canımız pahasına korumuş kollamış isek, bizleri dünyaya getiren kadınlarımızı da öyle korumuş, kollamış ve mertçe sevmişiz.

Türk milletinin kadınına verdiği değer, yaratılışında yaradanın ona verdi görevle eşdeğerdir.

Sözde modern ve medeni dünya sözcülüğünü yapanlar, dün de bugün de kadın ile erkeği ayıran temel özellikleri göz ardı ederek sözde eşitlik aldatmacası ile kadını asli görevinden uzak tutup, erkeğe baş kaldırma ve iffetini koruyamaz duruma getirme uğraşı içinde olmuş ve olmaya devam etmektedir.

Kadın/Erkek Eşitliği, Yasaların uygulanması, kadın ve erkek, yaşamın her alanında ve safhasında, fırsat, hak ve sorumlulukları olan toplumların çoğalması demektir. Bugün, sömürü düzenine hizmet eden sözde medeni dünya ile İslam’ı kabile zihniyetinin zindanına hapsetmiş Arap dünyası, o/gücüyle yozlaştırmaya çalıştıkları toplumlarda, sözde kadın hakları savunucularına kendi yazdıkları senaryoları oynatmaktadırlar. Karşılarında alternatif gördükleri Müslüman Türk’ün, Anadolu halkının ve İslam’ın kadına verdiği değeri ve özgürlüğü de taşeronları ve işbirlikçileri vasıtasıyla sabote etmeyi de başarmışlardır.

Bugün kadın. haklarını savunanlara şu soruları hepimiz, herkes sormalıyız, sormalıdır.

Sermayeye teslim olmuş sözde modern dünya kadını, –Köleleştirmedi mi?

Sermayeye hizmet eden modernizasyon, Kadını,  –Seks kölesi, -İş kölesi, -Reklâm kölesi, -Pazarlık kölesi, yapmamış mıdır?
Sözde toplum adına kurulmuş bazı kurumsal yapılar, sermayeye hizmet adına kadınlarımızı, İstismar ettiği söylenemez mi?

Toplumlarda kadın cinayetleri, cinsel istismarlar artarak devam ediyorsa, nedeni kültür yozlaşması, cehalet ve erkek egemen ne idiğü belirsiz sistem değil midir?
Bu sistem içinde yanlış evlilikler, tabularla dolu kültür yapısı, erkeğin yaptığına hoşgörü ile bakan, kadını en ağır şekilde cezalandıran, içi boş namus anlayışı değil midir?

Müslüman Türk milletinin ve Anadolu halkının öz kültüründen gelen insanlık (Kadın-Erkek) anlayışına dönemediğimiz, erkeğimize ve kadınımıza sadece sevgiye ve saygıya dayalı ortak bir ilişkiyi öğretemediğimiz sürece Allah Korusun, Anadolu’muzda binlerce kadınımızın ve kızımızın halaylar çekilerek, gerdeğe sokulup, cinsel tacize uğradığını ve sadece çocuk doğuran bir köle olarak gören zihniyetlerin,  kurdukları tuzaklar içinde daha çok kadınlarımızın ve kızlarımızın heba olup gittiğine şahit olacağız.

Dünya kadınları, göz bebeğimiz, canlarımız, Kadınlarımız ve kızlarımız, 8 Mart Dünya kadınlar gününüzü kutlar, yaşam rehberlerinin SEVGİ olmasını yürekten temenni ederim.

08 Mart 2024                                                                  

HOŞÇA KALINIZ

 

Paylaş
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
YAZARIN SON YAZILARI
SAFIMIZ BELLİ OLUR - 14 Mart 2025 09:56
BİRAZDA SİTEM EDELİM - 12 Mart 2025 21:31
KADINLARIMIZ VE KIZLARIMIZ - 7 Mart 2025 22:56
ORTADOĞU’NUN GELECEĞİ - 21 Şubat 2025 00:07
SEVGİYLE, SAĞLIKLI YILLARA   - 14 Şubat 2025 11:36
KİMLİK KARAKTER VE ŞAHSİYET - 12 Şubat 2025 21:28
İNSANIN KENDİYLE KAVGASI - 7 Şubat 2025 17:01
TÜRKLÜĞÜN SAVAŞINI VERİYORUZ - 24 Aralık 2024 20:48
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ